Büyük kadınlar 20 kilometrede 1 saat 30 dakika 12 saniyelik derecesiyle Balkan birinciliği elde eden İlk Türk Kadın Balkan Şampiyonu unvanını kazanan Ayşe Tekdal, Türkiye Salon Yürüyüş Şampiyonası’nda zirveye çıkmıştı. Milli sporcu Türkiye rekorlarını yenileyerek Olimpiyat Oyunları’nda da mücadele etmişti.

Ayşe Tekdal  ile  kariyerini, spor ve sosyal hayatını, hedeflerini ve Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları konuştuk.

Yaşınız küçük olmasına rağmen birçok başarıya imza attınız. Peki tüm bu hikâye nasıl başladı? Neden koşucu olmayı seçtiniz?

Küçük yaştan itibaren omuzlarıma kocaman yükler bindi ve ben bu yüklerin üstesinden en iyi şekilde geldim. Arkadaş gurubumuzla eğlence olsun diye bir çok şey yaptık tiyatroya kadar ama bugün o arkadaş grubundan bir tek ben kaldım. 

“En  Büyük Motivasyon Kaynağım Antrenörüm ve Ailem”

Atletizmin kolay ve zor yönleri nedir ve bunları nasıl aştınız? Sizi atletizmde tutan, motive eden şey nedir?

Atletizm branşının kolay bir yanı yok galiba.  Sanırım zoru seviyorum. Bunların üstesinden gelebiliyorsam en  büyük motivasyon kaynağım antrenörüm ve ailem. Onlar beni ve motivasyonumu en üst seviyede tutabilmek için her şeyi yapıyorlar. Bunun yanında beni atletizmde tutan ve motive eden en büyük şey tabii ki olimpiyat madalyası.

Yarışlara hazırlanırken nasıl bir antrenman programınız oluyor?

Herkesin çok farklı antrenman programları var ve çok yoğun tam o dönemde robot gibi programlanıyoruz. 

Atletizmin en önemli kilit noktası sizce nedir?

Atletizmde kilit nokta benim için tam olarak disiplin. Eğer disiplin varsa başarı ve madalya var demektir.

Bir atlet için en önemli yer hiç şüphesiz olimpiyatlar. Olimpiyatlara gitmek için neler gerekli?

Disiplin, sıkı çalışma, azim, hırs, en önemlisi de sağlam psikoloji.

Bu spordaki başarılarınız maddi ve manevi olarak sizi tatmin etti mi?

Maalesef tam tatmin etiğini söyleyemem ama benim için manevi anlamda tatmin olmak daha önemli. Maddi anlamda aldıklarım gelip geçebilir ama manevi aldıklarım her zaman adımın önünde gelecektir.

“Bu Gururun Arkasında Antrenörüm Var”

İlk Türk kadın Balkan şampiyonu unvanını kazanan sporcu siz oldunuz. Bu başarınız size neler hissettirdi?

Bu gurur çok büyük tabi ama o gururun arkasında antrenörüm var. Her zaman geri planda kalıyorlar ama onlar meyve veren ağaç… Ben verdiği meyvenin ne kadar güzel olduğunu sunuyorum.

Çevrenizdeki insanlar eminim sizinle hem gurur duyuyor hem mutlu oluyordur. Başarılarının getirdiği geri dönüşler nasıl oluyor?

Etrafımızdaki her insanın o kadar mutlu olduğunu sanmıyorum. Sürekli kadın olduğum için kötü eleştirilere ve söylemlere maruz kalıyorum ama onlara en güzel cevap madalya almakla oluyor.

En büyük hedefim Paris Olimpiyat’ı”

Şimdiki hedefleriniz neler biraz bahseder misiniz?

İlk hedefim Amerika dünya büyüklerde madalya almak, Avrupa büyüklerde madalya almak en önemlisi de Paris Olimpiyat oyunlarında altın madalya almak. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer Haberlere Göz Atın

Pilates Kadınların Özgüvenini Artırıyor

Pilates son yıllarda, özellikle karantina döneminden beri, kadınlar arasında fitness ile birlikte  en…

Vegan Atlet Tuğba Güneş Tabuk: “Hayvanları sömürmeden doğru beslenmek mümkün”

Tuğba Güneş Tabuk, ödüllü bir maraton koşucusu. Üç Balkan Şampiyonluğu, iki Türkiye…

Bir Kadın Yarışçının Kurduğu İlk  Motorspor Yarış Kulübü: Galata Motor Sports 

Galata Motosiklet ve Otomobil Sporları Spor Kulübü (Galata Motor Sports) 17 Kasım…

Müge Değirmenci: “Kadın sporcu olmak zor ama başarılı kadın sporcu olduğunu kanıtlamak daha zor”

Dövüş sporuna cinsiyetçi bir bakış açısıyla yaklaşan algıyı yeni yeni  kırdığımız bu dönemlerde,…