Türkiye’de son yıllarda birçok bisikletli kazaIarı meydana geldi. Türkiye Bisiklet Federasyonu’na göre son 1 ayda 8 bisiklet kazası ve 8 ölüm yaşandı. Türkiye’de çok sık yaşanan bisiklet kazalarından biri geçtiğimiz günlerde Bölgesel Basketbol Ligi takımlarından Zonguldak Spor Basket 67 oyuncusu Mihrace Yasemin Buğdaycı’nın ölümüne sebep oldu. Diyarbakır’da bisiklet süren Mihrace, bir aracın kendisine çarpması sonucu yaşamını yitirdi.
Bisiklet Kazaları Neden Artıyor?
Yanlış düzenlenmiş yollar, sürücü dikkatsizliği, yolların bozukluğu gibi sebeplerle meydana gelen bisiklet kazaları birçok bisikletçinin ölümüne sebep oluyor. Kazaların artış sebebini Avukat Gizem Gül Uzun’a sorduk. Uzun’a göre kazaların en büyük sebebi eğitimsizlik. Kamyon ve TIR sürücüleri başta olmak üzere motorlu araç kullanıcılarının, genelde bisikleti bir ulaşım aracı görmediğini ve önemsemediğini, bu yüzden sürücülerde yolun sağına bakma refleksinin düşük olduğunu söyleyen Avukat Gizem Gül Uzun, bisikletli kazalarının sebepleri hakkında şunları söyledi:
“Ayrıca motorlu araç sürücülerinde ‘Bisiklet kaldırımdan gider’ algısı var. Sırf bisiklet sürücülerine gıcıklık olsun diye direksiyon kıran, onları sıkıştıran sürücüler bile var. Halbuki bisiklet, modern çağın en sağlıklı, en çevreci, en ekonomik aracı. Doğayı kirletmiyor, trafiği azaltıyor, insanların daha sağlıklı yaşamalarını sağlıyor. Dünyada bisiklet kullanımı çok yaygın. Bizde de yeni yeni ulaşım aracı olarak görülmeye başlandı. Özellikle pandemi sürecinde insanlar toplu taşıma kullanmamak için bisiklet aldılar, bisiklet stokları eridi.”
Son aylarda sık yaşanan bisiklet kazaları akıllara şu soruyu getiriyor: Neden bisiklet kazalarının önüne geçilemiyor?
Avukat Gizem Gül Uzun’a göre bisiklet kazalarını önüne geçilememesinin birçok sebebi var. Bunlar; sürücü ve bisikletçi farkındalığı, trafik yönetimi, bisikletlilerin davranışları, sürücü dikkatsizliği, altyapı ve şehir planlaması sorunlar, yetersiz eğitim.
Avukat Uzun bisiklet kazalarının önüne geçilememesinin sebeplerini şöyle sıraladı: ” Yoğun trafikte bisikletçiler bazen sürücüler tarafından fark edilmeyebilir ve bu durum kazalara neden olabilir. Bisiklet yollarının eksikliği veya etkin trafik yönetimi eksikliği, bisikletçilerin güvenilir şekilde seyahat etmesini zorlaştırır. Bisikletçilerin trafik kurallarına uymaması veya güvenli sürüş davranışlarını ihmal etmeleri, kazalara yol açabilir. Kırmızı ışıklarda geçmek, bisiklet yollarında yanlış yönde gitmek, kask kullanmamak gibi davranışlar riski artırabilir. Sürücülerin cep telefonu kullanımı, hız ihlalleri, yorgunluk veya dikkat dağıtıcı unsurlara odaklanmaları da kazalara neden olabilir. Bisikletçilere uygun altyapının eksikliği ve şehir planlamasının bisiklet kullanımını göz ardı etmesi de bisiklet kazalarının önlenmesini zorlaştırabilir. Sürücü ve bisikletçilerin trafikte uygun davranışları konusunda yeterli eğitim almamış olmaları veya trafikteki riskleri fark etmeme sorunu da kazalara neden olabilir.”
Türkiye’de Yollar Bisikletçiler İçin Yeteri Kadar Güvenli Mi?
Avukat Gizem Gül Uzun’a göre Türkiye’de bisiklet yollarının eksikliği ve yetersizliği önemli bir sorun. Bisikletçilerin trafiği paylaşmak zorunda kaldığı yollarda, genellikle sürücülerin ve bisikletçilerin birbirine saygı göstermediği ve trafik kurallarına uymayan davranışların yaygın olduğu görülüyor. Ayrıca, bisikletçiler için güvenli kavşaklar ve geçişlerin olmaması da kazaların önemli nedenlerinden biri. Son yıllarda bisikletçiler için yolların güvenliğini artırmak için Türkiye’de çeşitli çalışmalar yürütüldüğünü ve bisiklet yolu ağının genişletilmesi, bisikletçilere özel altyapının geliştirilmesi gibi adımlar atıldığını söyleyen Uzun, “Ancak, bu süreçlerin tamamlanması ve bisikletçilerin güvenliğinin tam olarak sağlanması zaman ve kaynak gerektiren bir süreçtir. Bisikletçilerin güvenliğini artırmak için trafik düzenlemeleri, bilinçlendirme kampanyaları, sürücü ve bisikletçi eğitimleri gibi önlemler alınmalıdır. Ayrıca, bisiklet yollarının düzenli bakımının yapılması, trafik kurallarına uyulması ve trafik denetimlerinin sıklaştırılması da önemlidir. Güvenli bir bisiklet sürüşü için sürücülerin ve bisikletçilerin birlikte trafikte uyum içinde hareket etmesi ve birbirine saygı göstermesi büyük önem taşır.” dedi.
Kazaları Önlemek İçin Ne Gibi Önlemler Alınmalı?
Avukat Gizem Gül Uzun, “Bisiklet kazalarının önlenmesi, bir dizi taraflı çaba gerektiren bir süreçtir. Sürücüler, bisikletçiler, şehir planlamacıları, trafik yöneticileri ve hükümetler, bisiklet güvenliğini artırmak için işbirliği yapmalı ve çeşitli önlemler almalıdır.” dedi.
Bisikletçiler için ayrılan bisiklet yolları, bisiklet şeritleri ve güvenli kavşaklar gibi özel altyapılar oluşturmanın bisiklet güvenliğini artırdığını söyleyen Uzun, kazaları önlemek için alınması gereken önlemleri sıraladı: “Sürücülere bisikletçilerin varlığına dikkat etmeleri, emniyet mesafelerini korumaları ve hız ihlallerinden kaçınmaları konusunda eğitim vermek önemlidir. Şehir planlamasında bisiklet kullanımı göz önünde bulundurulmalı ve bisikletçilere uygun yollar ve ulaşım seçenekleri sunulmalıdır. Bisikletçilere kask kullanımının önemi konusunda bilinçlendirme yapmak ve kask kullanımını teşvik etmek, baş ve beyin yaralanmalarını azaltabilir. Bisiklet sürerken cep telefonu kullanmak gibi dikkat dağıtıcı unsurlardan kaçınmak, güvenli sürüş için önemlidir. Bisikletçilere güvenli sürüş teknikleri, işaret verme, kavşaklarda dikkatli olma gibi konularda eğitim vermek kazaları azaltabilir. Trafik polislerinin düzenli olarak trafik denetimleri yaparak trafik kurallarına uymayan bisikletçilere ve sürücülere ceza uygulaması, trafik güvenliğini artırabilir. Bisikletlerde kullanılan teknolojiyle, örneğin bisiklet kasklarına yerleştirilebilen sensörlerle veya bisikletlere takılabilen uyarı sistemleri ile kazaların önüne geçilebilir. Kazaların sıklığı, nedenleri ve bölgelerdeki eğilimleri izleyerek, bisiklet güvenliğini artırmak için hedef odaklı politikalar geliştirilebilir.”
Kazaların Hukuki Boyutu Nasıl?
Avukat Gizem Gül Uzun, ayrıca bisiklet kazalarının hukuki boyutuna da değindi. Kazalardan sorumlu kişi ve unsurların ruhsat sahibi, araç sürücüsü ve aracın trafik sigortası olduğunu söyleyen Uzun, “Bazen aracı süren ruhsat sahibi değildir. Bu durumda sürücü ne kadar sorumlu ise aracın sahibi de o kadar, sigorta şirketi de o kadar sorumludur.” dedi ve ekledi: “Hepimiz iki teker üzerindeyken, zaman makinesiyle çocukluğumuza yolculuk yapıp, pedal çevirmekten burnumuzun aktığı, akşam ezanı okunmadan evde olma telaşı yaşadığımız günlere gider, aynı heyecanla pedal çevirmeye devam ederiz. Tek fark artık akşam ezanı okunduktan sonra da evde olabiliyor ve burnumuzun akmasını önleyen termal kıyafetler giyebiliyoruz. Bir de hayatın getirdiği sorumluluklar, ekonominin vurduğu darbeler, aramızdan vefat edip ayrılan arkadaşlarımız, tekrar eden sağlık problemleri gibi gerçekler de var.
Çocukken tek derdimiz akşam ezanından önce eve varmakken artık ölümler, terör, döviz kurları, petrol fiyatları, savaşlar, büyüyen işsizlik yetmiyormuş gibi bir de trafikte nasıl hayatta kalırız diye düşünüyoruz. Trafik kazalarında hayatını kaybedenleri hesaplamaya kalksak bunun kanserden daha fazla can alan, pandemilerden daha tehlikeli olan fark edilmeyen ama her an yanımızda bekleyen bir Azrail olduğunu görürüz. Her ne kadar istemesek, elimizden gelen tüm önlemleri almış, tüm güvenlik kurallarını sağlamış da olsak bu Azrail bizi veya yakınımızı bulduğunda neler yapmamız gerekir? Kazadan önce trafik kuralları, aldığımız önlemler, dikkat ve özenimiz ile bir miktar şans faktörü devrede olmakla beraber kaza oluştuktan sonra hukuk konuşur. Kimin kusurlu olduğu, kimin neyden ne kadar ve nasıl sorumlu olduğu hukuk problemidir.”
Türkiye’de bisiklet kazaları ve bisikletli ölümlerinin günden güne artmasının yanında bir de bisikletçilere çarpan sürücülerden henüz yakalanmayanlar var. 19 yaşındaki Umut Gündüz, 15 Temmuz 2020 Çarşamba günü saat 23.30 sıralarında Ankara’da 75. Yıl Şehir Hipodromu yanındaki yoldan Eryaman istikametine bisikletiyle ilerlerken bir arabanın kendisine çarpması sonucu hayatını kaybetmişti. Umut’a çarpan sürücü olay yerinden kaçmış daha sonra tutuksuz yargılanmıştı. Umut Gündüz’ün ailesinin adalet arayışı hala sürüyor. Bisikletli ölümlerinde çarpıp kaçan ve yakalanmayan şoför haberlerine sıklıkla tanık oluyoruz. Adalet arayışında olan aileleri görüyoruz. Bu kazaların önüne geçebilmek için en önemli konulardan birisi de caydırıcı cezaların uygulanması gerektiğini unutmamak lazım.