Su soğuk mu? Kaç saat yüzecek? Karanlıkta mı girecek denize? Ya saatlerce yüzüp 3-4 saat kala dayanamayacak duruma gelirse… Limitleri zorlaması, korkuları ile yüzleşmesi gerekiyor. Başarabilecek mi?
Gelin Deniz Kayadelen’in hikayesinin en başına gidelim.
“6 yaşında başladım yüzmeye. Sadece yüzme ile para kazanılamayacağı için kendimi akademik kariyere de verdim. Psikoloğum. Masterımı endüstri psikolojisi alanında yaptım. Yüzme her zaman hayatımın bir parçasıydı. Türkiye’den Manş’ı ilk geçen kadın Nesrin Olgun Arslan’ın gazete küpürlerini okuduğumda ilham aldım ve dedim ki ben de geçmek isterim diye bir hayal olmuştu.”
Hayal etmek muhteşem ama ya gerçekler? Profesyonel yüzücü olmak pek de kolay değil. Bu süreç nasıl ilerledi?
“18-20 yaşında Marmaris’te hipotermi geçirdim. Soğuk su benim en büyük korkum oldu. Ölüm korkusu ile bağdaştırdım. Hipotermiden sonra Manş’ı geçme hayalimi askıya almıştım. 4 sene önce soğuk su antrenmanlarına başladım. Çok mutlu oldum. Adım adım soğuk su ile buluştum. Soğuk su benim öğretmenim oldu ama hayat dersini soğuk sudan aldım, soğuk su bana çok şey kattı. Korkularımdan çok daha fazlasını kattı”
“Kadınları korumaktan vazgeçmeniz lazım, onları farklı işler ve farklı uğraşlarla baş başa bırakın. İzin verin ki asker olsunlar, denizci olsunlar, otomobil sürsünler, liman işçisi olsunlar… Kadınlık korunmaya muhtaç bir varoluş olmaktan çıkınca her şey olabilir.” Virginia Woolf, Kendine Ait Bir Oda.
Farklı uğraşlar aldı hayatına Kayadelen, bir yanda psikoloji okurken bir yanda yüzücülüğe devam etti ama odak noktası hep aynıydı: limitleri zorlamak.
“Şu ana kadar hiçbir Türk kadını soğuk sularda yüzmemişti, ilk Türk kadını olarak 3 derecelik suda yüzdüm ve dünya şampiyonu oldum. Bunlar beni çok mutlu etti. ‘Limitlerin ötesinde’ isimli bir kitap yaptım. Amazon’da en iyi satan kitaplar arasına girdi. Psikolog olarak kendim bir deney tahtası oldum. Kendimden ilham alıp, başkalarına da ilham olmaya başladm. Kontrol alanında büyüyemeyiz.”
Hikayenin en heyecanlı anına geldik. Britanya kıyılarından Fransa sahiline ulaşabilecek mi? Limitler aşıldı peki hayaller gerçeğe dönecek mi? O gün neler yaşandı?
“Yüzme sırasında çok zorlandım. Kimse bilmez Manş Denizi’ni yüzerek geçeceğim günün öncesin hastalandım. 4 gün antrenman yapamadım. Dua ettim, meditasyon yaptım. Çok heyecanlandım. Gece başladı yüzme, karanlıkta. Fırtına vardı. 3’üncü saat elim ayağım uyuştu. Enerji artırıcı ve ağrı kesici lazım dedim. Ekibim sağlamdı. 10’uncu saatte Fransa’yı gördüm ama mental olarak bırakmayı düşündüm. Son bir saat zannedince güle oynaya yüzmeye başladım ama meğer son 3-4 saat kalmış. Fransa kıyısı o kadar yakın görünüyordu ki bırakmadım. Kendimi o kıyıda gördüm. Bir kulaç, bir kulaç daha diyerek. Fransa kıyısına çıktığımdaki mutluluğu anlatamam. Dans ettim, Türk bayrağını salladım, çok gurur duydum. Senelerin hazırlığı, özverisi. Ben yaptım bunu. Özel hayatımı, spor hayatımı dengeledim. Şimdi birazcık da tadına varıp dinlenmek istiyorum.”
Sadece Manş Denizi’ni geçerek tarih yazmadı aslında Kayadelen, kişisel tarihi adına da bir eşik aştı ve korkularını geride bıraktı:
“’Korku en büyük dostumdur’ kitabımı yazmak istiyorum şimdi de, iş ve spor hayatımın yanı sıra. Gelişim alanlarımızı gösterir. Korkularınızın üstüne gidin, çok daha fazlasısınız. Tutkularınızın peşinde gidin.”
Yıllar önce bir gazete küpüründe Manş Denizi’ni yüzerek geçen ilk Türk kadını Nesrin Olgun Arslan’ın adını gördüğünde hayal etti. Hayallere ulaşmak çaba gerektirir ama bu tekine ulaşmak için 6 yaşında yüzmeye başladı ama sporla yetinmedi ve psikoloji de okudu.
20’li yaşlarda Marmaris’te hipotermi geçirdi ve soğuk su en büyük korkusu oldu ama üzerine gitti.
Soğuk su korkusunu yenmek için konfor alanından çıkması gerektiğini anladı, limitlerini zorladı hatta bunu kitap haline getirdi.
Deniz Kayadelen,20 Temmuz 2023’te İngiltere ile Fransa arasındaki Manş Denizi’ni 15 saat 8 dakikada yüzerek adını tarihe yazdırdı. Kayadelen, aynı zamanda Manş Denizi’ni geçen 5’inci Türk kadını oldu.
Deniz Kayadelen…
