Türkiye’de kadın öğrenciler hem okuyup hem de çalışarak eğitim hayatını tamamlamaya çalışıyor. Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO)öğrencileri ise hem para kazanabilecekleri hem de mesleki deneyim elde edebilecekleri işlerde çalışmayı tercih ediyor. Antrenörlük hedefi olan kadın öğrenciler ise okul dersleri ve mesleki deneyim adına çalışma hayatları arasında birçok zorlukla karşı karşıya. 

Aynı zamanda lisanslı sporcu olan BESYO öğrencisi kadınlar hem eğitim alıyor hem de antrenörlük yapıyor. Kadın öğrencilerin temel sorunu erkek egemen spor dünyasında ilerleyebilmek için eğitimin yanı sıra deneyim elde edebilmek için çalışmaları. Hem deneyim elde edebilecekleri hem de maddi kazanç elde edebilecekleri iş imkanlarına yönelen sporcu öğrenciler çoğu zaman bu süreçte zorlanıyor. Kadın öğrenciler sporcu olma yolunda toplumsal cinsiyet rolleri bakımından bazı engellerin olduğunu fakat mücadele etmeyi bırakmadıklarını söyledi.

Balıkesir Üniversitesi Antrenörlük bölümünde hem okuyan hem de antrenörlük yapan kadın öğrenciler Makbule, Gizem Nur ve Beyzanur ile Türkiye’de kadın sporcu olma yolunda yaşadıklarını konuştuk.

Makbule Üstündağ

Hem Okuyorum Hem de Antrenörlük Yapıyorum, Bazen Derslerimi Aksattığım Oluyor

Makbule Üstündağ 21 yaşında bir antrenörlük öğrencisi. Balıkesir üniversitesi 3. sınıf öğrencisi Üstündağ, lise son sınıftan beri antrenörlük yapıyor. Hem okulunu hem de işini ayna anda yürüten Üstündağ yaşadığı zorlukları anlattı:

“Lise son sınıftan itibaren antrenörlük yapıyorum bu sebeple zaten antrenörlük olan mesleğimi okurken sürdürmeye çalışıyorum. Gündüz öğretimli olduğum için özel derslerimi ve okulumu aynı anda yürütmekte genel olarak sıkıntı yaşamıyorum çünkü işime öğleden sonra gidiyorum. Bazen özel ders verdiğim kişiler akşam müsait olmadığında özel dersleri sabah saatlerine almam gerekiyor. Ben de dersimin olmadığı bir günde özel ders verebiliyorum.”

Antrenörlük yaparken ara sıra okulu da aksattığını söyleyen antrenörlük öğrencisi Makbule Üstündağ, çalışırken okumanın zorluğunu şöyle anlattı: “Çalıştığım salonda olan hocamızın işi çıktığında benden rica ediyor ve onun özel derslerini geçici olarak ben alıyorum. Bu durumda onun müşterisinin zamanı ile benim zamanım uyuşmadığı için müşterinin derslerini aksatmamak amacıyla kendi derslerime bazen gidemediğim oluyor.”

 Ara tatillerini kendi memleketinde geçiren Üstündağ, özel derslerini online şekilde devam ettirmeye çalışıyor. Kadın sporcu olarak verdiği mücadeleyi ve kadın sporcu olmanın kendisi ne anlama geldiğini kendisine sorduk ve şöyle cevap verdi: “Kadın sporcu olmak toplum algısını kıran bir örnektir. Kadın ve erkek eşit değildir. Kadın her zorluğun üstesinden gelen mükemmel bir varlıktır. Kadın sporculara desteğin artması gerektiğini düşünüyorum. Toplumun kadınlara olan algısını ortadan kalkması ve daha çok kadın sporcu yetiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum.”

Lisanslı sporcu olan fakat üniversiteye başlayınca sporculuğu bırakıp antrenörlük yapmaya başlayan Makbule Üstündağ, müsabakalara lise dönemlerinde çıktığını söylediğini belirterek şunları anlattı:

“Okuduğum bölümde mesleğimi icra edebileceğim herhangi bir aktivite ve örnek bulunmadığı için çalışarak mesleğimde tecrübe etmeye çalışıyorum. İş alanında çalışarak ilerliyorum ve bunu hem tecrübe amaçlı hem de geçinebilmek için yapıyorum. Öğrenci olarak çalışmak zorunda kalıyorum” dedi.

Gizem Nur Ünlü

Zorlukları Var Ama Sevdiğim Mesleği Yapmak Mutluluk Veriyor

Balıkesir Üniversitesi’nde antrenörlük okuyan 22 yaşındaki Gizem Nur Ünlü ise Balıkesir Üniversitesi Voleybol Kulübü’nde antrenörlük dersleri veriyor. İki yıldır antrenörlük dersi veren Ünlü, okulu ve işi bir arada yürütmenin hayatındaki etkilerini anlattı: “Okulu ve işi aynı anda yürütmek için planlamamı tam olarak hazırlayıp uyguluyorum. Tabii ki her meslek gibi bunun da zorluğu oluyor. Hem mental hem fiziksel olarak çöküşte oluyorsun. Bunun kötü etkilerinden biri de ders çalışma isteğimin azalması, uykusuzluk ve öğün atlama gibi zorluklar yaşamam. Ama iyi yönünden bakacak olursak sevdiğim mesleği yapmak bana ayrı bir mutluluk katıyor.Bazen yorulduğunu bile hissetmiyorum.”

Üniversiteye başlamasıyla birlikte iş hayatına adım attığını söyleyen Gizem Nur Ünlü, bir lisanslı sporcu. Yaklaşık 2 yıldır çalıştığını söyleyen Ünlü şunları anlattı: “Antrenörlük yapmadan önce stajyer olarak başladım daha sonra antrenörlükte daha aktif çalışmaya başladım. Şu anda hem antrenörlük yapıyorum hem de müsabakalara katılmaya devam ediyorum. İkisini bir arada yürütmeye çalışıyorum ki hem ileride daha iyi bir kariyer için tecrübe kazanmak hem de maddi açıdan aileme yük olmadan eğitim hayatımı sürdürebilmek. Bu süreçte bazen zorlanıyorum ve ders programımı ve antrenman saatlerini iyi planlayarak yürütmeye çalışıyorum”  

Antrenörlük yaparken zaman zaman okul derslerini aksattığını söyleyen Ünlü bu durumun özellikle sınav haftalarında daha da zorlaştığını ve elinden geldiğince derslerine devam etmeye dikkat ettiğini söyledi. Ünlü, ara tatillerde de çalışarak hem deneyim kazanmaya çalıştığını hem de maddi bir kazanç elde ederek geçinmeye çalıştığını belirtti. İş bulma konusunda kaygıları olduğunu söyleyen Gizem Nur Ünlü ayrıca şunları anlattı: “Kadın antrenörlerin spor dünyasında daha az yer bulduğunu görüyorum ama kendimi geliştirir ve deneyim kazanırsam başarılı olabileceğime inanıyorum. Kadın sporcu olmak benim için güç özgüven ve mücadele anlamına geliyor.  Erkek egemen görülen bazı spor dallarında var olabilmek benim için ayrıca bir motivasyon kaynağı”

 Spor Sayesinde Kimliğimi Bulduğumu Hissediyorum

Hem okuyup hem de çalışmak zorunda olan bir diğer sporcu Beyzanur Ersoy.  Ersoy, antrenörlük belgesini aldıktan sonra çeşitli kulüplerde görev aldığını belirterek şunları söyledi :

“İki yıldır aktif olarak antrenörlük yapıyorum. Derslerimin yoğun olmadığı günlerde programımı dikkatli planlayarak yürütmeye çalışıyorum ve zaman yönetimine çok dikkat ediyorum. Bazen yoğun dönemlerde derslerim ve işim çakışabiliyor. Böyle durumlarda önceliğimi genellikle okuluma veriyorum ve okulumu aksatmamak için ekstra çaba gösteriyorum .

Özellikle ara tatillerde daha yoğun çalıştığını belirten Ersoy, bu dönemlerde kamplar, özel antrenmanlar ve müsabakaların arttığını söyleyerek şunları söyledi:” Hem müsabakalara katılıyorum hem de antrenörlük yapıyorum ikisini bir arada yürütmeye çalışıyorum bunu alanımda tecrübe kazanmak ve maddi olarak kendime destek olmak amacıyla yapıyorum .” 

Kadın antrenörlerin iş bulmasının erkeklere göre daha zor olduğunu söyleyen Ersoy ayrıca şunları anlattı:” Kendimi iyi geliştirirsem bu engelleri aşabileceğime inanıyorum fakat yine de geleceğe dair kaygılarım var. Kadın sporcu olmak benim için güç, özgüven ve sınırları aşmak anlamına geliyor. Spor sayesinde kendi kimliğimi daha iyi bulduğumu hissediyorum.”

 Bu proje Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı kapsamında Avrupa Birliği desteği ile hazırlanmıştır. İçeriğin sorumluluğu tamamıyla FemSport’a aittir ve AB’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir