20nci yüzyılın başlarında Liverpool yakınlarında dünyaya gelen futbolcu Lily Parr, bugün yalnızca İngiliz sporcular için değil, dünyanın her yerinden LGBTİ+ sporcular için de bir rol model. Onu bu konuma getiren sadece sportif başarısı değil, aynı zamanda kararlılığı, inatçılığı ve kimliğini yaşama biçimi. 

İngiltere Futbol Federasyonun (FA), 1921’de kadınların profesyonel olarak futbol oynamasını yasakladı. Açıklamada şöyle deniyordu: ‘futbol oyunu, kadınlar için uygun değil ve bunun için kadınlar teşvik edilmemeli.’ Fakat ileride futbolun en önemli oyuncularından biri olarak anılacak ve Britanya kadın futbolunun öncülerinden kabul edilecek Lily Parr’ı hesaba katmamışlardı.

Lilly Parr 1905 yılında Liverpool’a 21 kilometre uzaklıkta olan St. Helens’de dünyaya geldi. Doğduğu kentte henüz kadınlar takımı olmadığı için erkek kardeşiyle birlikte erkek futbol takımı ile futbol oynamaya başladı. Daha sonrasında kurulan St. Helens kadın takımına dahil oldu. Futbola başladığında henüz 14 yaşındaydı.

Lily Parr’ın gençlik yılları Birinci Dünya Savaşı’na denk geldi. Erkeklerin savaşa gitmesinin ardından fabrikada çalışacak erkeklerin sayısı da bir hayli azaldı. Bunun üzerine fabrikalarda erkeklerin aldığı ücretin neredeyse yarısını alarak kadınlar çalışmaya başladı.

Savaş döneminde erkeklerden ziyade kadınların fabrikalarda çalışması fabrikaların kadın takımları kurmasını sağladı. Pek çok fabrika kadın takımlarını faaliyete geçirdi. Bunlardan bir tanesi de Preston fabrikasının çalışanlarından oluşan Dick, Kerr takımıydı. Lilly Parr’ın takımı olan St. Helens, Dick, Kerr takımıyla karşı karşıya geldi. Maçı 6-1 kaybettiler fakat Lilly Parr, Dick, Kerr takımının tüm ilgisini üzerine çekmeyi başardı. 10 şilin ve birkaç paket sigara karşılığında Dick, Kerr takımına transfer oldu.

19uncu yüzyıl sonlarında İngiliz işçi sınıfının en büyük eğlencesine dönüşen futbol, 1890’lardan itibaren kadınlar arasında da yaygınlaştı. 1. Dünya Savaşı sırasında erkeklerin çoğu cephedeyken kadınların maçları büyük ilgi çekiyordu. Bu ilgi, savaş sonrası da devam etti. 

Parr, Dick, Kerr ile çıktığı ilk sezonda 43 gol atmayı başardı. Tüm bunları yaptığında henüz 16 yaşındaydı. Artık insanlar Parr’ı izlemek için stadyumu dolduruyordu. 26 Aralık 1920 tarihinde Parr’ın takımı Dick, Kerr’in Everton’ın Goodison Park Stadyumu’nda oynadığı maça 53 binden fazla insan izlemeye geldi, 12 bin kişi ise dışarıda kaldı. Bu rekor bundan 92 yıl sonra 2012 yılında Wembley stadyumunda oynanan Amerika-Japonya maçında kırılabilecekti.

Kadın futbolculara olan bu yoğun ilgi Futbol Federasyonu’nu rahatsız etmeye başladı. Erkeklerin yerlerini asla kadınlara kaptırmak istemeyen Federasyon ilk olarak kadınların büyük mekanlarda oynamalarını yasakladı. Artık kadınlar yalnızca eğlence yerlerinde oynayabileceklerdi. Fakat bir “erkek oyunu” olarak kalması istenen futbolun kadınlar arasında bu derece yaygınlaşması sonucunda, 1921’deki futbol yasağı geldi. Bu yasak tam 50 yıl sürdü.

Bu yasak Lily Parr’ı hiç durduramadı. Parr hem kadınlar ile hem de erkekler ile futbol oynamaya devam etti. Futbol oynamayı sürdürebilmek için Amerika’ya seyahatler gerçekleştirdi. Kimilerine göre topa erkeklerden çok daha sert vuruyordu. 32 yıllık kariyeri boyunca 1000’e yakın gol attı. Futbolun yanı sıra kriket ve hokey oynamaya da başladı. Bu inatçılığı, azmi ve yeteneği kendisini İngiltere kadın futbolunun lokomotiflerinden biri haline getirdi. 

Onu özel yapan sadece futbolu değildi. Lily Parr açık lezbiyendi. Parr kimliğini hiçbir zaman gizlemedi. Kız arkadaşı Mary ile birlikte yaşıyorlardı. İnanılmaz kariyerinin yanı sıra ilişkisini açık bir şekilde yaşaması onu LGBTİ+ bireyler için de bir ikon haline getirdi.

Parr 1978 yılında 73 yaşındayken kansere yenik düştü ve hayata veda etti. Fakat zamanın ötesindeki yaşantısı ve mücadelesi ile bıraktığı miras günümüzde dahi pek çok kişiyi etkilemeyi başardı. Manchester’da bulunan Ulusal Futbol Müzesinde Lily Parr’ın heykeli sergilenmeye başlandı. Parr, Ulusal Futbol Müzesinde heykeli olan ilk kadın futbolcu oldu.  Elizabeth Dale’in yazdığı ve Carolina Coroa’nın çizimini üstlendiği Parr’ın hayatını anlatan bir çizgi roman yayınlandı. Artık onun hikayesini çocuklar da okuyup ilham alabiliyor. 

*Bu yazı Fare Newtwork’ün Football Action Weeks kapsamında Sportif Lezbon işbirliğiyle hazırlanmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer Haberlere Göz Atın

Bir Kadın Bir Erkeği Yenebilir Mi? Cevap Billie Jean King’den: Cinsiyetler Savaşı’nın Hikayesi

Yalnızca tenis tarihinin değil spor tarihinin en ilham verici figürlerinden birisi Billie…

‘Bir Kadın Maraton Koşamaz!’: Ön Yargıları Yıkan Kathrine Switzer

Kathrine Virginia Switzer’a kadar kimse aklına bir kadının Maraton koşabileceğini getirmemişti. İnsanlar…

Çentikleri, Kesikleri ve Morluklarıyla Öncü Olmak: Becky Hammon

Üretmeye çalışan her kadının arkasında ondan şüphe duyan ve yapmaya istekli olduğu…

‘Sevdiğiniz şeyi yapmak için bir kalıba uymanıza gerek yok’: Buz Hokeyi Tarihine Geçmiş Manon Rheaume’nın Öyküsü

“Gerçekten sevdiğiniz şeyi yapmak için bir kalıba uymanıza gerek yoktur. Muhtemelen fiziken…